24 Aralık 2010 Cuma

Keyiflenirsin Bazen


bir kadını hiç bir şey
kendisi -kendinden beklenmeyecek kadar- zayıfladığı bir dönemde
k*ltak diye andığı bir diğer kadının
g*tü göbeği saldığını gördüğü andaki kadar
keyiflendiremez bazen :)

22 Aralık 2010 Çarşamba

Çok Şokella Ama Bu


bana bundan alsanız ya keşke..
kıvırsam böyle sıcak sıcak giysem
hem -boyun kısa topuklu giy- diyenlerin de gönlü olsa :)

süper olmaz mı? **

** kırmızıdır bu isteğim. 
aciliyet teşkil eder. 
aşktır. gözlerim kalp-kalp bakmaktadır filan...

8 Aralık 2010 Çarşamba

Şair Baba'dan

Akrep gibisin kardeşim,
korkak bir karanlık içindesin akrep gibi.
Serçe gibisin kardeşim,
serçenin telaşı içindesin.
Midye gibisin kardeşim,
midye gibi kapalı, rahat.
Ve sönmüş bir yanardağ ağzı gibi korkunçsun, kardeşim.
Bir değil,
beş değil,
yüz milyonlarlasın maalesef.
Koyun gibisin kardeşim,
gocuklu celep kaldırınca sopasını
sürüye katılıverirsin hemen
ve âdeta mağrur, koşarsın salhaneye.
Dünyanın en tuhaf mahlukusun yani,
hani şu derya içre olup
deryayı bilmeyen balıktan da tuhaf.
Ve bu dünyada, bu zulüm
senin sayende.
Ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer
ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak
kabahat senin,
— demeye de dilim varmıyor ama —
kabahatın çoğu senin, canım kardeşim!

NAZIM HİKMET RAN

3 Kasım 2010 Çarşamba

Ve Hayaletim Beni Terk Etti

beni küstürmek ne kadar zor,
benimle barışmak ne kadar kolaydır aslında
ama beni -küstüm- noktasından, -sildim- noktasına getirecek gayret sarf edilirse
bilinsin,
ben hiç bir gayreti, karşılıksız bırakmam..

susmuşsam, -trip- atmıyorumdur
-trip- dahi atamayacak kadar kırgınımdır
ama suskunluğum, -arkamdan konuşacak kadar- çirkinleştirmişse insanı
-kayıtsız- olurum artık..

işte gelinen nokta budur
ve vicdanım, artık rahattır benim...

12 Ekim 2010 Salı

Hadi Durma Kutla Bu Zafer Senin !!

b.ktan bir hafta sonuydu..
zira, pazarın gelişi cmt.den belliydi !!
bu haftadan hayır gelmez artık..
hala öfkemi - kinimi  yenemediğimle yüzleştirildim..
çok acımasızca !!

-bi k.ltak gördüm sanki- anından, -ha s.ktir resmen o- anına geçişim çok seri oldu..
araba kullanmakta olduğumdan, devamında gelen -öğürtüler- iyice can sıkıcıydı bir de..


!!! hayatımı alt üst ettin(iz) be -ALT ÜST- !!!

4 Ekim 2010 Pazartesi

Bıraktım

hani bana kızdığın o yaptığım şey wardı ya
hah işte onu yapmış olmamın sebebi senin yaptığın başka bişey olabilir mi mesela?

şimdi bu düğümü ne ben çözerim ne sen.......
umrumuzda bile olmadan bir de !

13 Eylül 2010 Pazartesi

İnanamadım

neye inandınız?
ya da neyle kandırıldınız ey halk..
neye, kime sinirleneceğimi - geleceğe dair- hangi konuda endişeleneceğimi şaşırmış haldeyim
cehalete mi üzülmeli, sorumsuz bilinçsiz aydın geçinenlere mi öfkelenmeli kestiremiyorum...

fişlenmeyeceksiniz dediler,
kimdi peki - türkan saylan'ın evlatlarına ve bizzat kendisine - olmadık yaftayı yapıştırıp aşağılamayı layık gören?
hak mı verdiniz, inandınız mı yoksa değişeceklerine.. inanamadım !

gazilere ayrıcalıklar verilecek dediler,
kimdi peki - kendi şehitlerine - ceset muamelesi yapanlar, hor görenler?
hak mı verdiniz, inandınız mı yoksa değişeceklerine.. inanamadım !

çocuk istismarına son dediler,
kimdi peki - bu ülkede bir hüseyin üzmez vakası - yaşandığı vakit, aklayanlar perdeleyenler?
hak mı verdiniz, inandınız mı yoksa değişeceklerine.. inanamadım !

sonra...
dört taraftan haykırdınız, yurdun geleceği için, demokrasi - cumhuriyet ve ATAM için HAYIR diye de..
tatilden bir gün önce dönmek mi dokundu size..
bir anda nasıl bir kabullenişti bu, inanamadım..
"nasıl olsa birşey değişmiyor" dediğinizde, bilinçsizliğinize,  cehaletinize, vurdumduymazlığınıza...
söz konusu %77 katılım oranına... inanamadım !!!

nasıl örgütlendiklerini, nasıl organize çalıştıklarını göremediğinize
kutsal görevlerinden akın akın döndürülürken onlar...
sizlerin tatilinizden ödün veremeyişinize.. inanamadım !!!

şaşkınım..
üzgünüm...
korkuyorum...
ve hepsinden önemlisi, utanıyorum !!!

yazıklar olsun, başımızda bir BAŞ olamayan liderlere
yazıklar olsun, orda burda ASLAN kesilip, ülkesi için hiç birşey yapamayan BİZLERE !!!

20 Ağustos 2010 Cuma

Ne Sihirdi Ne Keramet

çok çok zaman önce:
ben bigün dedim; "buluşalım, özledim..."
biri ogün dedi; "söz vermiyim keyfim yok..."
bendim, aynı an kopardım kıyameti
öbürü,"başıma belasın sen" dedi...
.... buluştular .....
ve ogün buluşmasalardı, belki bugün hala 
aynı şeylere gülüyor olabilirlerdi...
tuhaf...
en çok kendimi suçlarım ben kayıplarımda...

" hey.. hey gidi günler hey!! yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmezdi, hatırla..
hey.. hey gidi günler hey!! ne çabuk attı(k) o günlerin pabucunu dama.. ,,

6 Ağustos 2010 Cuma

Sunay Akın'dan

''Ben yaşadıklarımın hiçbirini unutmam.
Ama evet ! yeri gelir susarım.
Canımı ço...k yakan şeyler olur ama yine de susarım, tükenirim.
Buna izin de veririm aslında.. Salaklığımdan mı? Hayır!
Ben kimseye ''GİT'' de demem, diyemem.
O kişi vazgeçilmez olduğundan mı? Hayır.
Ona o kadar şeye rağmen,o kadar değer veririm ki, her gün yaptıklarına utansın diye.
Ama bir gün öyle bir giderim ki;
Kaybedeceğim hiçbir şey olmaz!''

13 Temmuz 2010 Salı

"(İz)"ler Öyküsü

şikayet edersem, "yaratmış - yazmış - çizmiş olan"ın gücüne gidecek
şikayet etmiyorum, mutluyum aslında hayatıma dair bişeylerden öte, herşeyden..
...
..
.
sadece bir öfke war ki, yer yer zaman zaman kendimi nasıl frenlediğimi bile bilmiyorum
hala aşamadığım, beni ben yapan tüm yumuşak hallerime aykırı, kuvveti beni aşan bir öfke...
"yüzü bir an olsun sayemde gülmüşse, haram olsun o anlar", "bir kez olsun sayemde doğru karar wermişse, g.tüne girsin o kararlar", "aslında ne denli çaresiz olduğunu anlamaya ömrü yetmez olsun" dedirten bir öfke...
eskiden, ah etmek, en kötüyü bile deil, sadece kötüyü dilemektense, "yaratmış - yazmış - çizmiş olan"a havale yapmayı uygun bulurdum ya, artık yetmiyo...
hatırlatan en ufak bir anda, ortaya çıkan küçücük bir kare fotorafta, evinin önünden geçtiğim o miniminnacık anlarda, sadece "kötü"lüğünü istiyorum senin.. ve en tuhafı, bu sefer vicdanım sızlamıo bile..
"ölmesini değil, ömrü yettiği sürece üzülmesini" dilediğim anlar dahil, vicdanım en ufak sızlamıyo !!
...
..
.
çünkü ben, sayen(iz)de, kalbini kırdıklarımın - belki parçaladıklarımın - tüm bedelini, yaşattığın(ız) üzüntüyle ödedim...
çünkü ben, sayen(iz)de, öfke denen, insanı tüketen "şey"le tanıştım...
çünkü ben hala bu "şey"le yaşıyorum..
çünkü ben hala bu "şey"le tükeniyorum...
ve ben sayen(iz)de bu "şey"le, büyüyorum..
...
..
.
yazıma "(iz)"ler bıraktım, çünkü bu hikayenin bir dişi bir de er kişisi vardı..
biri yatan, dieri yatırılan.. biri düşen, dieri düşürülen.. biri güçsüz, dieri avcı..
ama dişi kişiyedir öfkem,
belki de, yakın sandığım anlarda paylaştığım üzüntüler çuvalla taşınabilir yükler olduğundan,
belki de er kişinin en "ilkel"inden sadece dümdüz, hiç bir vasfı - artısı - özelliği bulunmayan bir "erkek" oluşundan... beklenilen oluşundan yani, "tipik" diyip geçebildiğimden...
dişi kişinin çaresizliği,  meğer gerçekten (çoklarının hep dediği gibi) sahip olduğum herşeye - ki sahip olduklarım o zmnlar olamadıklarımın yanında toz zerresiydi aslında - olan inanılmaz kıskançlığının bir tepkisiydi..
ve belki de, hiç bilemedi benim bilebileceklerimi.. 
cebine kar sayıp koyduğu o yaşanmışlığın, en rahat iki dudak arasında sıkışmış paylaşılmayı bekleyen -çok basit- biandan ibaret olduğunu hiç bilemedi...
...
..
.
şimdi gerçekten, seni kıskandıracak herşeye sahibim... sense... çaresizsin işte, ne mutlu !!
ve belki ben de.. hala..
bu yazıyı yazdığımdan,
bu öfkeyi hala taşıdığımdan
"(iz)"lerden yana, çaresizim...... ama geçecek!!
seninse... dilediğim gibi... 
ne kadar çaresiz olduğunu anlamaya, ömrün yetmeyecek !!!
...
..
.
çünkü benim
bir omzunda ağladıklarım vardı
bir de uğrunda ağladıklarım
yok oldular, birer birer.. birlikte !!

1 Haziran 2010 Salı

Bir Düş Gördüm Düşümde

 

rüyamda;
benden af diledin,
ben affettim..
sonunda, ruhum özgür kaldı...





rüyaların tersi çıkar dersek;
ne sen af dilersin, ne ben affederim
ya da;
seni anca rüyamda affederim..
hatta;
sen benden anca rüyamda af dilersin...

sonuç;
ruhum sıkım sıkım işte..

"...Bir düş gördüm düşümde Gözlerin yerlerde idi... ,,

4 Mayıs 2010 Salı

İlk Görüşte Aşk

bundan istiyorum..
çok çok çok istiyorum :)

3 Mayıs 2010 Pazartesi

Bembeyaz


bazı şeyler geride kalmalı..
unutulmamalı, affedilmemeli belki..
ama tertemiz bir gökyüzü açılmalı artık hayata, geleceğe ve hayallere dair..
geçmişi
var sandığım hiçlikleriyle bulandırmış kimselere dair cümleler kurulmamalı..




herşeyi eski sayfalarda bırakıp, umutları yeşertmek gerek..
umutları yeşertenlere dört elle sarılmak gerek...
yeni.. yepyeni şeyler söylemek gerek...
duyanlara, okuyanlara..
dinlemesini, anlamasını bilenlere... 

hoşgeldi "deli kızın çeyizi" :))